T24 Haber Merkezi
Narkotik polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra işkence gören ve emniyete yeniden çağrılınca intihar ederek yaşamına son veren Onur Yaser Can’ın ölümünden 12 yıl sonra açılan davanın üçüncü duruşması 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Mahkemece ilk defa dinlenecek tanıklar heyete bildirildi. Sanık polis amiri Hakan Aydın, Yunus Başay, Onur Ülker duruşmaya SEGBİS yoluyla katılıyor. Sanık Muhammet Ongun duruşmaya katılmadı.
Tanıklardan Bahattin Burak Acil, Yaser benim üniversiteden beri arkadaşım. Hem İstanbul’da hem de Ankara’da ev arkadaşlığı yaptık. Benim gibi hayat dolu bir insanı 3 hafta içinde kaybettiğimde şaşırıyorum. Bunca yıl buraya gelmekte de zorluk yaşadım. Yaser’i kaybettiğimiz 3 hafta içinde 2-3 kere buluştuk. Gergindi, takip edildiğini söylüyordu. Karaköy’de yıkılmış balıkçıların orda buluştuk. Her görüşmede bakışları çaresiz ve yardım dileyen şekildeydi. Takip edildiğini ve muhbir yapılmaya zorlandığını söylüyordu. süreçte gözlerinde gördüğüm şeyi, uzun yıllardır tanıdığım arkadaşımın psikolojisinin 3 hafta içinde nasıl bozulduğunu biz anlayamadık. Birkaç davadır dinlediğim kadarıyla çıplak arama meşrulaştırıldı burada.” dedi.
Hâkim “Önceki duruşmalarda olan olayları anlatmanızı beklemiyoruz sizden” diyerek müdahale etti. Acil devamla, “Buradaki dinlenen kişilerin yorumlarıyla o günkü korkusu örtüşüyor. Biz acımızı ve öfkemizi sağaltacak bir karar bekliyoruz.” yanıtını verdi.
Tanık Mustafa Çiçek, “Üniversite döneminden tanışıyorum Yaser’le, yakın arkadaş ve komşuyduk. Çalıştığı işten memnundu, çok sevecen, neşeli ve hep pozitif bir insandı. Olgun bir insandı, bu süreçten sonra tanıdığım Yaser Can’la alakası yoktu.” diye konuştu.
Tanık Taşkın: Yaser, “Aileme ve arkadaşlarıma bir şey yaparlar diye korkuyorum” dedi
Çiçek’in ardından söz olan tanık Selda Taşkın şu ifadeleri kullandı:
“Yaser benim ODTÜ’den eski arkadaşım, İstanbul’a daha sonradan geldi. Sonra o geldiğinde arkadaşlarımızın bir etkinliğinde görüşmüştük. Hiç tanıdığım gibi değildi, çok aktif, neşeli, hayat dolu bir insandı. Belki bana anlatmak isteyebileceğini düşünerek ne olduğunu sordum. Harbiye’de uyuşturucu alırken yakalanıp emniyette aşağılandığını, kötü davranıldığını, çıplak arama yapıldığını söyledi. Moralini bozmaması gerektiğini söyledim.İkinci kez tekrar çağrıldığını, ifadesinde olmayan şeylerin ifadesi olduğunu söylemişler, Yaser itiraz edince ‘ama bak bu senin imzan’ demişler. Ben de güçlü olması gerektiğini söyleyince ‘aileme ve arkadaşlarıma bi şey yaparlar diye korkuyorum’ dedi.
“Yaser’in ölümüne tanıklığımın yanında 12 yıldır Hatice Can’ın da ölümüne sebep olan bu adaletsiz soruşturmaya da tanığım”
Birkaç gün sonra tekrar görüştük Taksim civarında.Yaser orada daha bitkin ve sessizdi. İki hafta sonra da arkadaşım Yaser’in öldüğünü söyledi. Ben Yaser’in ölümüne tanıklığımın yanında 12 yıldır Hatice Can’ın da ölümüne sebep olan bu adaletsiz soruşturmaya da tanığım.”
Avukat, Çınar Aksoy’un tanık Emrah Özgün’e, Yaser’in 3. kez çağırılmasına ilişkin bilgisi olup olmadığını sorması üzerine, tanık bunu duyduğunu ve Yaser’in hiç gitmek istemediğini söyledi.
Tanık Aziz Köse de, “Yaser’i Üniversite yıllarından beri tanıyorum. Hayat dolu yaptığı her işi iyi yapan hayat dolu muhteşem bir insandır. İstanbul’da da birlikte çok vakit geçirdik.” dedi.
Onur Yaser Can davası | Sanık polisten çıplak arama sorusuna yanıt: Burada usulsüz bir işlem yok, görevime aynı şekilde devam ediyorum
“Maviş oğul”, itinayla parçalanan bir aile ve olmayanlar
Onur Yaser Can emniyette dövüldükten sonra intihar etti, dayanamayan annesi canına kıydı, babası adalet ararken öldü; şüpheli polislere ise 12 yıl sonra dava açıldı!
Ailesi yok olan Ezgi Sevgi Can soruyor: Emniyette dövüldükten sonra intihar eden Onur Yaser Can, annesi ve babası neden hayatta değiller; işkenceci polisler yıllarca nasıl korundu!