“Karakoç’un şiirleri ve yazıları organik bir bağ içerisindedir”

Üstadın “Bir Gülü Yetiştirmek İçin” adlı şiiri, Uluslararası Sezai Karakoç Günleri

kapsamında gerçekleşen oturumda yazarlar tarafından yorumlandı

“Karakoç’un şiirleri ve yazıları

organik bir bağ içerisindedir”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 16-19 Kasım tarihleri arasında

gerçekleştirilen Uluslararası Sezai Karakoç Günleri, Kocaeli Kongre

Merkezinde devam ediyor.

Türk edebiyatı ve fikir hayatının önemli

kalemlerinden olan büyük üstat Sezai Karakoç için dört gün boyunca

birbirinden nitelikli özel oturum ve etkinlikler gerçekleştiriliyor. Editör Sueda Nur

Çokadar moderatörlüğündeki “Bir Gülü Yetiştirmek İçin” adlı oturumda yazar ve

şairler Hakan Arslanbenzer, Nezihi Pesen ve Ömer Yalçınova, Karamürsel Alp

Salonunda katılımcılarla bir araya geldi. Oturumda üstadın Hızırla Kırk Saat

adlı eserinden bölümler okunarak yorumlandı.

“HIZIR, MODERN ŞİİR DÜSTURLARINA KARŞILIK VEREBİLİYOR”

Üstat Karakoç’un şuurunu 1950’li yıllarda edindiğini ifade eden yazar Hakan

Arslanbenzer, “Hem Türkiye’de hem de dünyada kuşaktaşları oldukça

çarpıcıdır. Savaş sonrası ortaya çıkan hayal kırıklığı, özellikle Batı Avrupa

merkezli, dünya çapında eski sistemin sömürgecilik, kapitalizm, akıl merkezci

dünyanın yetmediği bir gençlik karşımıza çıkıyor. Bunlar varoluşçuluğa

yöneliyor. Varoluşçuluk modern Türk şiirini yani Sezai Karakoç ve Cemal

Süreyya’nın başlattığı ikinci yeni akımı dahil olmak üzere modern Türk şiirini

etkilemiştir. Sezai Karakoç da varoluşçuluktan bir şekilde etkilenmiştir. Sezai

Karakoç’un Hızır’ı tercih etmesinin nedeni, Hızır’ın tüm bu modern şiir

düsturlarına ve modern şiir beklentilerine karşılık verebilmesidir. Hem folklorik

bir figür hem dini bir fügür hemde modernizmin andan ana taşınmak, bir kişide

birçok kişinin olması fikri, bu transformasyonların, metaformozları, imgeci

dönüşümleri sağlayabilecek bir figür olmasıdır” dedi.

“TARİHİN HER DÖNEMİNİ ŞİİRİNE MALZEME OLARAK KULLANABİLİR”

Üstat Karakoç’un eserinde başlığı olan tek şiirin Rapor şiiri olduğunu belirten

ve ilk defa burada Hızır olduğunu söylediğini ifade eden yazar Mustafa Nezihi 

Pesen, “Daha önceki bölümlerde göndermeler var ama hissediyoruz bazı

yerlerde Hızır olduğunu, şair bazen kendisi de devreye giriyor, bazen Hızırı

konuşturuyor bazen kendisi konuşuyor. Burada artık Hızırın konuştuğunu ve

bir rapor tuttuğunu görüyoruz. Mesela bu şiirde beş bin meselesi tarih veriyor,

Çin Seddi bildiğimiz kadarı ile milattan önce 600’lerde başlıyor. Yüz yıllar

boyunca yapılıyor. Burada bir kronolojiyi takip ettiğimizde konuştuğu zaman

henüz gelmemiş, yani Hızır’ın düştüğü vakit henüz gelmemiştir. Tayyı zaman

tayyı mekan meselesi var burada. Hızır’ın bir zaman ve mekan ile mukayyed

olmaması melesidir. Şair aslında bunu yapar bize şunu söylüyor; tarihin her

dönemini şiirimde, şiirimin malzemesi olarak kullanabilirim. Ve burada

peygamberlerin tarihine ve peygamberlerin kıssalarına bir göndermelerde

bulunmaktadır” ifade etti.

“DÜŞÜNCE DÜNYASI İLE ŞİİR DÜNYASININ BİT BÜTÜNLÜĞÜ VARDIR”

Hızırla Kırk Saat adlı eserden bir şiir okuyarak yorumlamasına başlayan yazar

Ömer Yalçınova, “Biz Sezai Karakoç’u hem kendi kitaplarından tanıdık

şiirilerini, kitaplarını okuduk, dergilerini buldukça okuduk. Birde Sezai Karakoç

ile ilgili yazılmış olan eserlerden onu tanıyoruz. Sezai Karakoç’un bütün şiir ve

yazıları sanki birbiriyle organik bir bağ içerisindedir. O tohumun özelliği bütün

bir ağaç üzerinde görülebilmektedir. Yani burada düşünce dünyası ile şiir

dünyasının bütünlüğü vardır” dedi.

VATANDAŞLARDAN GELEN SORULARI YANITLADILAR

Oturumun sonunda yazarlar vatandaşlardan gelen sorulara yanıt verdi.

Oturuma katılan yazarlara Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından teşekkür

plaketi takdim edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir